Videoya Türkçe altyazı eklemek için şunları yapın:
Sağ alt köşedeki dişli çark simgesine tıklayın.
Açılan menüden Altyazılar (Subtitles) seçeneğini tıklayın.
Ardından Otomatik çeviri (Auto-translate) seçeneğine tıklayın.
Açılan listeden Türkçe dilini bulun ve ona tıklayın.
Nesli tükenmiş türlerin resimli kartlarıyla oyun:
Öğrencilere kartlar dağıtılır (yarısında resim, yarısında türün adı yer alır), ardından sınıf içinde doğru eşleşmeyi bulmaları istenir;
eşini bulan öğrenciler eş olarak birlikte kalır;
sonrasında birlikte kontrol yapılır (+ gerekirse eşlerin değiştirilmesi, örneğin biri yanlış türle eşleşmişse), slaytlar yardımıyla.
Türlerin yok olması, Dünya tarihinde milyonlarca yıldır süregelen doğal bir süreçtir. Ancak bilim insanları, günümüzde tür kaybının tarihte hiç olmadığı kadar hızlı gerçekleştiğini gözlemlemektedirler. Bu durumun temelinde doğanın dengesini bozan çeşitli insan faaliyetleri yatmaktadır.
Habitatların yok olması ve parçalanması
Türlerin yok olmasının başlıca nedenlerinden biri, yaşam alanlarının yok edilmesi ve parçalanmasıdır. Ormanların kesilmesi, şehirlerin genişlemesi, tarım faaliyetlerinin artması ve altyapı projeleri gibi insan kaynaklı faaliyetler doğal yaşam alanlarını azaltmakta ya da ekosistemleri kesintiye uğratmaktadır. Bir hayvan veya bitki türü için uygun habitat kaybolduğunda veya bölündüğünde, hayatta kalmaları zorlaşır; çünkü besin ve barınak gibi kaynaklara ulaşmak giderek güçleşir.
İklim değişikliği
İklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik için en büyük tehditlerden biridir. Küresel sıcaklıkların artması, yağış düzenlerinin değişmesi ve aşırı hava olaylarının sıklaşması birçok türün yaşam alanlarını yaşanmaz hâle getirir, besin zincirlerini bozar ve kaynakları azaltır. Pek çok tür yeni iklim koşullarına hızla uyum sağlayamaz ve bu da onların yok olmasına neden olabilir.
Kirlilik
Hava, su ve toprak kirliliği, türlerin sayısını azaltan önemli faktörlerdendir. Toksik kimyasallar, plastik atıklar ve diğer kirleticiler, organizmaların nefes alma, beslenme ve üreme gibi yaşamsal işlevlerine zarar verebilir. Ayrıca bu kirleticiler besin zincirinde birikerek zehirlenmelere ve nüfusların azalmasına yol açabilir.
Aşırı avlanma ve aşırı av
Avcılık, balıkçılık ve bazı hayvan veya bitki türlerinin aşırı toplanması, popülasyonların azalmasına ya da tamamen yok olmasına neden olabilir. Belirli türlerin aşırı azaltılması veya yok edilmesi, biyolojik dengeyi bozabilir ve ekosistemlerin işleyişini sekteye uğratabilir. Özellikle kaçak avcılık ve yasadışı ticaret bu konuda büyük tehdit oluşturmaktadır.
İstilacı türler
İnsanlar, istilacı türlerin yayılmasına da katkıda bulunmuştur. Bu türler, yerel türleri doğal yaşam alanlarından dışlayabilir. Genellikle çok iyi uyum sağlayabilen bu istilacı türler, yeni alanlara hızla yayılabilir ve yerli türlere karşı beslenme yeteneği ya da üreme stratejilerinde daha avantajlı olabilir. Bu da yerli türlerin habitatlarını kaybetmesine ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmalarına yol açar.
Sonuç olarak, günümüzde türlerin yok oluşu, habitat kaybı, iklim değişikliği, kirlilik, türlerin aşırı kullanımı ve istilacı türlerin yayılması gibi insan faaliyetlerinden kaynaklanmaktadır.
Maail çapında tehdit altındaki türlerin sayısı sürekli artmaktadır. 2007–2022 yılları arasında yaklaşık 9000 yeni yok olma tehlikesi altındaki tür listeye eklenmiştir. Türlerin yok olmasının başlıca nedeni, ormanların kesilmesi, tarım alanlarının genişlemesi ve şehirlerin büyümesiyle birlikte yaşam alanlarının yok edilmesidir. Ayrıca hava, su ve toprak kirliliği, aşırı avlanma ve kaçak avcılık, istilacı türlerin yayılması ve iklim değişiklikleri de önemli rol oynamaktadır.
İnsan faaliyetlerinin neden olduğu iklim değişiklikleri, ortalama sıcaklıkların artmasına, aşırı hava olaylarına ve ekosistem dengesinin bozulmasına yol açmaktadır. Bu nedenle insan faaliyetleri, hem iklim değişikliğinde hem de türlerin yok oluşunda büyük rol oynamaktadır. İnsan faaliyetleri sonucu çok büyük miktarda sera gazı ortaya çıkar. Bu gazlar atmosfere ulaştığında, ısıyı tutarak gezegenin sıcaklığının artmasına neden olurlar. Sıcaklık artışı, seller, kuraklıklar, sıcak hava dalgaları, fırtınalar, kasırgalar gibi daha sık ve şiddetli aşırı hava olaylarına yol açabilir.
Birçok tür, bu hızlı değişimlere uyum sağlayamaz ve bu nedenle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. İnsanların artan seyahatleri ve genişleyen ticaret nedeniyle, istilacı türler daha fazla yayılmaktadır. İstilacı türler, insan eliyle bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yeni bir ortama taşınan türlerdir. Bu türler, yerli türleri tehdit edebilir, hastalıklar yayabilir veya ekosistemin genel yapısını değiştirebilir. İstilacı türler, yerli türlerle aynı kaynaklar (besin, yaşam alanı, üreme olanakları) için rekabet ederler. Genellikle daha saldırgan ve uyum sağlayabilen türler oldukları için yerli türlere karşı avantajlıdırlar. Bu nedenle istilacı türler, yerli türleri tehdit edebilir ve hatta onların yok olmasına yol açabilir.
Avrupa’da ve Estonya’da yaygın istilacı türlerden biri, esasen ticaret yoluyla yayılan İspanyol sümüklüböceği (Arion vulgaris)’dir. Bu tür, farklı iklim ve çevre koşullarına karşı oldukça uyumludur. Bu özellikleri, onların Avrupa’nın farklı bölgelerinde hayatta kalmalarını ve yayılmalarını mümkün kılmıştır.
[1]https://www.statista.com/chart/17122/number-of-threatened-species-red-list/
Tehdit altındaki bir tür her eşleştirmeye/gruba verilir.
Öğrenciler, bu türe ait bilgiyi içeren doğru QR kodunu duvarlardaki seçenekler arasından kendileri bulup tarayarak ararlar (doğru konum önceden belirtilmemiştir).
QR kodu taranarak elde edilen bilgiyle tutarlı kujuke (şekil) plastilin veya benzeri modelleme malzemestinden yapılır.
Ayrıca kağıda kısaca:
Türün dış görünüşü,
Neden tehdit altında olduğu,
Onu korumak için neler yapılabileceği yazılır.
(Bu noktada kısa bir ara verilebilir)
Ardından her çift/grup kendi seçtikleri türü sözlü olarak sınıfa tanıtır.
Tahtaya bir hayvanın resmi yansıtılır ve öğrenciler o hayvanı taklit ederler.
Öğretmen türün adını söyler, öğrenci bu adı post-it’e yazar
nesli tükenme tehlikesi altında olan tür
nesli tükenme tehlikesi altında olmayan tür.
Nesli Tükenmekte Olan Türleri Kurtarma Yolu
Öğretmen sınıfta basit bir yol oluşturur ve her öğrenci/grup bu yolda ilerler. Yol boyunca çeşitli duraklarda nesli tükenmekte olan türlerle ilgili görevler bulunur:
İstilacı türler ve etkileri
Aşırı avlanma ve etkileri
Kirlilik
İklim değişikliği
Yaşam alanlarının yok olması
Her durakta öğrenciler bir soruya çözüm bulmalıdır (örneğin: “Nesli tükenme tehlikesi altındaki bir türe yardım etmek için ne yapabilirsin?” veya “Doğayı korumak için ne yapabilirsin?”). Etkinlik sonunda sınıfça hangi faaliyetin en önemli olduğu ve nedenleri tartışılır.
Kelime Bulmacası
Nesli tükenme temalı 25 kelimelik bir kelime bulmacası hazırlanır. Kelimeler sınıfta bir yerlere saklanır. Öğrenciler kelimeleri buldukça tahtaya yansıtılır ve kelimelerin anlamları sınıfla birlikte gözden geçirilir.
Anlam Eşleme Oyunu (Memoriin)
Memo tarzında oynanır. Kart çiftlerinden biri kelime, teine selgitus. Ek kartlar: “Nesli tükenmeyi önlemek için ne yapılabilir?”
Sonunda her öğrenci/grup özet yapar – analiz kartı ile.
Ortak özet + ne yapabiliriz?
Ekosistemlerimizi korumak için birlikte 5 temel öneri belirleyelim
Öğrencilere, tehlike altındaki türleri korumaya yardımcı olabilecek faaliyetleri planlamaları için basit bir "misyon planı" verilir. Her öğrenci veya ikili, evde, okulda veya toplumda yapabilecekleri bir fikri yazar (örneğin çöp toplama, ağaç dikme, farkındalık çalışmaları vb.). Tüm fikirler tahtaya yapıştırılır, sınıfa okunur ve analiz edilir. Sonunda öğrenciler, hepimizin türleri korumak için katkıda bulunabileceğini fark eder ve birlikte hayata geçirilecek bir plan seçilir.
Öğrencilere, hayatta kalmaları için türlere yardım etmesi gereken doğa dostları oldukları anlatılır. Kendi başlarına hangi adımları atabileceklerini düşünebilirler (örneğin, daha az plastik kullanmak, hayvanları korumak) ve düşüncelerini sınıfla paylaşırlar. Belirlenen faaliyetler bir hafta boyunca uygulanır ve doğaya ne kadar fayda sağladıkları mevcut istatistik kaynakları kullanılarak analiz edilir.
Not: Deneyi bir yetişkinle birlikte yapın.
Amaç:
Arıların ekosistemlerdeki rolünü ve yaşam çeşitliliğinin korunmasındaki önemini incelemek, özellikle arıların tozlaşmadaki rolüne ve bunun bitkilerin çoğalmasına etkisine odaklanmak.
Malzemeler:
Farklı çiçeklenmiş veya çiçek açmakta olev bitkiler (her biri şeffaf cam kutulara veya üstü ağla kapalı kaplara yerleştirilmiş)
Bir kutuya arılar yerleştirilecek, diğerine yerleştirilmeyecek
Arıları çekmek için bal veya tatlandırıcı içeren küçük cam ya da plastik kutu (havalandırma olmalı ve sonradan kapatılabilmeli)
2 büyük şeffaf cam kutu (arılar için)
Zaman ölçmek için saat ya da kronometre
Çalışma kağıdı
Ön hazırlık:
Tozlaşmayı gözlemlemek için, çiçekli bitkiler önceden seçilir ve cam kutulara yerleştirilir. Arıların ilgisini çeken bitkiler tercih edilmelidir (örneğin ayçiçeği, salatalık, domates, elma ağacı). Deneyden en az bir gün önce bitkiler kutuya yerleştirilir. Ardından bal veya tatlandırıcıyla cezbedilmiş arılar kutuya salınır.
Gözlem:
Öğrenciler arıların çiçekler üzerindeki hareketlerini gözlemler:
Arılar nasıl besleniyor?
Çiçekten çiçeğe nasıl geçiyorlar?
Akşam olduğunda kaç çiçek tozlaşmış?
Ayrıca öğrenciler şu ölçümleri yapar:
Bir arının bir çiçekte geçirdiği ortalama süre
15 dakika içinde kaç çiçeği ziyaret ettiği
Gözlem sonunda arılar doğaya salınır. Ardından hangi kutuda meyve geliştiği gözlemlenir:
Arıların olduğu kutuda mı, yoksa arıların olmadığı kutuda mı?
Sonuç:
Öğrenciler, arıların tozlaşma sayesinde bitkilerin çoğalmasına katkı sağladığını ve arıların yok olması durumunda doğadaki dengeye ciddi zarar gelebileceğini anlarlar. Tozlaşma, birçok bitkinin yaşam döngüsünün ayrılmaz bir parçasıdır.